Bendeki Kozmos: Universe Inside Me…

“Bir taneyim ben,

bir toz tanesi.

Ağzım açık izlerim yıldızları.

Bir yolculuktur benimki,

bilinmezlik içinde.

Gider durur,

İçimdeki evrene…”

(H&B)

Bildiğiniz her şeyi unutun. Unutmak zor, biliyoruz. Ama bir anlığına unutmak mümkün. En azından yazımızın sonuna kadar…

İçimizdeki evrene bir yolculuk yapalım. Ne dersiniz?

Milyar milyar yıl öteye gidelim. Çok faza değil, sadece 13.8 milyar yıl öteye… Ufak bir noktada, BigBang (Büyük Patlama) ile başlayan bir yolculuk. Artık hemen hemen herkes bu büyük patlamanın ne manaya geldiğini biliyor. Uzun uzadıya buna değinmeyeceğiz. Ama şunu bilin, BigBang teorisine göre evren gitgide genişliyor. Şu anda bile çok daha büyük bir evrende yaşamayı başladınız. Genişleyen ve alabildiğine mesafesiz boyutlara doğru kozmos kendini geniş bir alana itiyor.

Hepimiz gökyüzüne bakarız. Ama sadece bakarız. Özellikle geceleri açık bir havada yıldızları seyretmek insana ayrı bir haz verir. Peki, yıldızlardan bir parça olduğumuzu söylesek? En azından mini minnacık bir toz parçasını kendimizde taşıdığımızı? Hadi gelin biraz evrende, içimizdeki kozmosa bir yolculuğa çıkalım.

Hepimiz aslında bir yıldız tozuyuz!

İddialı bir cümle oldu. Ancak Carl Sagan’ın o meşhur sözünü hatırlayalım: "Hepimiz yıldız tozuyuz…"

Peki ama nasıl?

Şöyle ki: İnsan vücudunun yüzde 60’ının sudan oluştuğunu ele alalım. Hidrojen bu kütlenin yüzde 11’ine denk gelmektedir. Bu da bize hidrojenin vücudumuzda kütlece yaklaşık yüzde 7’lik bir alan kapladığını ve dolayısıyla yüzde 93 oranında “yıldız tozu” olduğumuzu ortaya koyar. Bu arada, vücudumuzdaki atomların yüzde 40’ı da yıldız tozudur.

Bilimsel çalışmalar da, insanoğlunun "yıldız tozu" taşıdığına dair bulgularla bu önermeyi destekliyor.

Evet, içimizdeki evrende yıldız tozlarını taşıyoruz. Aslında BigBang’in bir parçası ve o büyük patlamanın süregelen bir noktasıyız hepimiz.

Başka bir ifadeyleaslında hepimiz “yıldızların çocuklarıyız…”

Evrenin sırrını çözmeye çalışırken, bir de bakmışsınız bütün evren sizden bir parçaymış. İçimizde bir yerlerde hepimiz aynı maddeyi döngüsel olarak taşıyor ve sonraki nesillere aktarıyoruz.

İçinizdeki evrene keşfe çıkın. Bakalım daha neler göreceksiniz.