Bir Yol, İki Kadın: Thelma ve Louise
Dünya sinemasının kült filmlerinden biri olarak kabul edilen “Thelma ve Louise”, bir yol hikâyesinde iki kadının öyküsünü anlatmaktadır. Toplumsal baskılara karşı süregelen mücadelenin vurgulandığı bu filmde, verilen mesajlar da ayrı bir önem kazanmaktadır. Biri garson, diğeriyse kocasının silikleştirdiği iki kadından bahsediyoruz. Şiddete karşı şiddetle tepki gösteren, sonrasında çılgınca bir maceraya atılan, özgürleşip kendilerini bulan “Thelma ve Louise” aslında bizlere çok şey söylüyor. Gelin, bu iki kadının bir yol hikâyesi olan yapıta doğru sizlerle birlikte bir yolculuğa çıkalım.
Thelma ve Louise, toplumsal baskıları merkezine alan, sinema tarihinin en kült filmlerinden biri hiç şüphesiz. 1991 yapımı filmin senaryosu kendisi de bir kadın olan Callie Khouri kaleme almış ve yönetmenliğini birçok başarılı filme imza atan Ridley Scott üstlenmiştir. Başrol oyuncularından Geena Davis, “Thelma” karakterini; Susan Sarandon “Louise” karakterine hayat vermiştir. Harvey Keitel, filmin iki kadın karakterinin işlediği suçları aydınlatma çabasında olan dedektifi, Hal kerekterini; Michael Madsen, Louise’in erkek arkadaşını; Christopher McDonald, Thelma’nın eşini, daha gencecik sarı bıyıklarıyla bizleri selamlayan Brad Pitt ise Thelma ve Louise’in yanlarına aldıkları yakışıklı otostopçuyu canlandırmıştır.
Eşinden bıkan Thelma ve sıkıcı hayatından bunalan, geçimini garsonluk yaparak sağlayan Louise’in küçük bir hafta sonu kaçamağıyla başlayan film, hızlı bir aksiyonla Arkansas yakınlarında verdikleri molada bir kırılma yaşar ve Thelma burada saldırıya uğrar, Louise onu son anda tecavüze uğramaktan kurtarır. Daha sonra saldırganı silah kullanarak etkisiz hale getirdikleri için suçlu durumuna düşen iki kadın tek çareyi kaçmakta bulur. Böylece polislerle yaşanacak olan fare kedi kovalamacası başlar. Thelma, kocasının lafından çıkmayan, pasif bir karakterdir.Louise ise daha baskın, erkeklere karşı durabilen, bir nevi zamanın ruhu olan kadını tasvir etmektedir. İkili oldukça farklı karakterler olmalarına karşın kendilerine dayatılan baskılardan bunalarak ortak bir duygunun parçalarını yansıtmaktadır.
Filmin altı dalda Oscar’a aday gösterilmesi, onun ne denli güçlü mesajlar barındırdığının da bir göstergesidir. En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, burada hem Sarandon, hem de Davis aday gösterilir, ki aynı filmde iki oyuncunun aday gösterilmesi Oscar tarihinde ender rastlanır durumlardan biridir.Neticede bu film, Callie Khouri'ye “En İyi Özgün Senaryo” dalında Oscar getirir.
Bu arada bu film, Brad Pitt’in sinema sektöründe tam manasıyla kendini gösterdiği ilk film olma özelliğini de taşıyor. Her ne kadar 1987 yılında sinemaya adım atsa da öncesinde adına sanına pek rastlamak mümkün değil. Bu sebeple “Thelma ve Louise”, Brad Pitt için de “merhaba, artık ben de varım” dediği bir film olarak ön plana çıkıyor.
Kısacası; Thelma ve Louise filminde iki kadın karakterin dönüşümüne şahitlik ediyor, onlarla birlikte yollarda savruluyoruz. Öyle ki, 1991’den bu yana yola çıkmak veya yoldan çıkmak ve duvarları yıkmak isteyen kadınların başucu filmlerinden ve belki de daha fazlası…