Vegas’ta Duke ve Gonzo…
Ve yine kitaptan uyarlanan, sinema tarihine damga vuran, akılları karıştıran ama eğlenceli bir filmle yine baş başayız. “Vegas’ta Korku ve Nefret” filminden hareketle bizler “Vegas’ta Duke ve Gonzo” ile yolumuza devam edeceğiz. İnsanı gülmekten yerden yere vuran, cesur olduğu kadar özgün ve özünde fazlasıyla ciddi Las Vegas’ta Korku ve Nefret, geçmişlerin Amerika’sında yıkılan hayallere dair bir modern klasik yapıt.
Bir hayli gerilere, tarihlerin 1972’yi gösterdiği yıllara uzanıyoruz. Kafalarımız biraz bulanıklaşsın…
Dediğimiz gibi 1972 yılındayız ve Amerika Birleşik Devletleri’nin başkanı Richard Nixon’dır. Halen sürmekte olan Vietnam savaşında birçok genç ne uğrunda bile savaştığını bilmeden ölüp gitmektedir. O yılların buhranla harmanlanmış baskısı altında ciddi psikolojik ve sosyolojik sorunlar geleceğe ciddi bir şekilde taşınmaktadır. İşte böylesi bir ortamda Doktor Gonzo ve Raoul Duke karşımıza çıkar bu filmle.Las Vegas çölünde bir otobanda yol almaktadırlar. Onların yolda olmaları aslında bir arayışın da göstergesidir. Geçmişin acılarını omuzlarında taşıyan bu iki adam, çeşitli taşkınlıklarla kendi acılarını dindirecek bir merhem bulmaya çalışmaktadırlar aslında. Bu yolculuk devam ederken bir otostop ile durdurulurlar ve arabalarına üçüncü bir kişiyi alırlar. Bu arada Doktor Gonzo ve Raoul Duke, ciddi halüsinasyonların pençesindedirler. Sanrılı hallerini hissettirmemek adına arabaya binen üçüncü kişiye karşı normal tavırlar sergilemeye çalışırlar. Artık ne kadar normal olacaksa... Sonra ver elini Vegas… Sanrılar üstüne sanrılar, takıntılar üzerine takıntılar ve daha nice tuhaf olaylar dizisi. Şimdi onları Vegas’ta oldukça ilginç maceralar bekliyordur. Hem de korku ve nefret dolu maceralar.
Aslında bu film “Amerikan Rüyası”nın kalbine ulaşarak “pembe gözlükler” ile acı üstüne acının ters bir yansımasını ifade etmektedir. Yani buhran dolu zamanların getirdiklerini kafalarından çıkarmak için bu kaçınılmaz bir yoldur.
1998’de gösterime giren film, kısa sürede gençliği etkilemiş ve kendi çapında bir külte evrilmişti. Filmin başrollerinde ise kitaptan bağımsız olarak Johnny Depp ve Benicio Del Toro, oyunculuklarının zirvesinin nasıl olacağını cümle âleme göstermişlerdir.
Ne diyelim, kafalar çok karışık…