Washoe ile Konuşmaya Hazır Mısınız?
Washoe (Vaşhoo), insanlar dışında ilk kez işaret dilini net bir şekilde kullanan ve kendini ifade eden ilk hayvan olarak tarihe geçmiş ayrıcalıklı bir şempanzedir. Sadece bu değil elbette. Duygusal yönden de diğer hayvanlardan daha ileride bir gelişim göstermiştir. Bunun en büyük sebebinin ise araştırmacıların ona dönük daha fazla iletişime açık olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.
İşte bu yazımızın ana kahramanı Washoe olacak ve onun ilginç hayat öyküsüne hep birlikte tanıklık edeceğiz.
Washoe, 1965 Eylül’ünde Batı Afrika’da dünyaya gözlerini açmış ve 42 yaşındayken 30 Ekim 2007’de aramızdan ayrılmıştır.
Washoe, hayvanlara dair birçok algıyı değiştirmesinin yanında, maymunların; insanların beklediklerinden daha yüksek bir düşünce, duygu ve bilinç seviyesine sahip olduğunu ortaya koymuştur.
Washoe, Batı Afrika’da hayatını sürdürürken annesinin ölümü sonrası maalesef habitatından koparılmıştı. Kendisi biyomedikal araştırmalar için satılacaktı fakat bir anda kendisini Nevada Üniversitesi’nde araştırmacı olan Dr. Allen ve Beatrix Gardner’ın kucağında buldu. Washoe, bir insan çocuğu gibi yetiştirilmesi neticesinde kısa sürede insana dair birçok özgü davranış biçimine hâkim oldu. Öyle ki, Washoe kısa zamanda dişlerini fırçalamayı, kıyafetlerini giyinmeyi ve oyun oynamayı bile öğrendi. Bundan da önemlisi Washoe, iletişim kurmayı ve kelimeleri kullanarak işaret diliyle konuşmayı öğrendi. Böylece Washoe, el işaretleri sayesinde bizlerin dil olarak tanımladığımız durumun şempanzeler tarafından da kullanılabileceğini ispatlayan ilk hayvan oldu.Tamı tamına 350’den fazla kelimeyi ve jesti biliyordu. Hatta daha da ileri giderek kelimeler arasında bağlantı kurabildiği de tecrübe edildi.
Sadece bu kadar sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Washoe, öğrenmenin dışında öğretmenlik de yaptı. Hiçbir dış etkenden yardım almadan evlatlık oğlu Louis’e işaret diliyle elliye yakın kelime öğretti. Ve Louis, 8 günün sonundaysa tıpkı Washoe gibi akıcı bir şekilde işaret dilini kullanabiliyordu ve insanlarla rahatça iletişim kurabiliyordu.
Washoe; bir dişiydi, bir anneydi her şeyden önce. Onun hakkında en dokunaklı hikâyelerden biri de düşük yaptıktan sonra birkaç haftalık izine ayrılan Kate adındaki bir araştırmacıyı içermektedir. Kate, uzun bir aradan sonra geri döndüğünde Washoe ona gözle görülür bir şekilde küsmüştü. Çünkü Washoe, düzenli hayatının gidişatında bir aksama ve düzeninin değişmesini istemiyordu. Bu yüzden biraz tavır almıştı. Ancak Kate, yokluğunu açıklamak için Washoe’nun yanına giderek işaret diliyle “bebeğim öldü” demişti. Washoe, bir an durgunlaşmış, başını aşağıya eğmiş ve ardından Kate’in gözlerinin içine bakarak parmağını gözünden yanağına doğru götürmüştür.Yani Washoe, işaret diliyle ağladığını ifade etmiştir. Daha sonra Kate’in ayrılmasını istemeyen Washoe, işaret diliyle “lütfen bana sarıl” demiştir. Çünkü Washoeda düşük yapmasından dolayı iki çocuğunu kaybetmiştir. Bu, onun empati kabiliyetinin olduğunu ve geliştiğini de göstermektedir.
Washoe, diğer hayvanlardan ve kendi türü olan şempanzelerden daha farklıydı. Onun farkı, öz farkındalığa sahip olup yüksek bir bilişsel işleve erişmesinden kaynaklanmaktadır.
O zaman sırası gelmişken soralım.
Washoe sizinle konuşmaya hazır.
Peki ya siz?