Yaşamın Ağacı : Yggdrasill
Yggdrasill, (Üggdrasill) yaşamın ağacını temsil eden mitolojik bir ağaçtır. İskandinav mitolojisinde çokça adı geçmektedir. “Dünyalar Ağacı” veya “Kader Ağacı” olarak da bilinmekte olup bazı kaynaklara göre Sibirya Şamanizmi ile de direkt olarak ilintilidir. Yggdrasill, söylenceler bağlamında; dokuz diyarı birbirine bağladığına inanılan, evrenin merkezindeki çok kutsal devasa mitolojik bir ağaçtır. Kökleri dünyanın çekirdeğine kadar uzanır. Diyarlardan diyarlara hepsini birbirine bağlayan ve koruyan muazzam dişbudak ağacıdır.
Adı, Ygg’ün atı anlamındadır. Odin’insayısız isminden biriyseYgg’dür. Yani Yggdrasill"Odin'in Atı" manasına gelmektedir.Bilgi arayışında olan Odin, dokuz gün ve gece bu ağacın dallarına asılıp runların sırlarını öğrenmiştir. Güney Germenlerindeki adıysa İrminsul’dur.
Mitoloji bu ya, Asgard; Yggdrasil’in dallarında dinlenirler. Ağacın gövdesi, dünya eksenini Midgard’ın merkezinden delip geçer.Yggdrasill’in kaynağına ev sahipliği yapmak birinci dünyanın işi olduğu halde ağacın üç kökü Hel, Niflheim ve Muspelheim’e kadar uzanır.Yggdrasil’in kalın dalları ve kökleri arasında çok sayıda hayvanın yaşadığı rivayet edilir.Ağacın dalları arasında dört tane geyik dolaşır ve tomurcukları yerler. Bunlar dört rüzgârı temsil etmektedir. Kökleri Nidhogg ve diğer yılanlar tarafından kemirilir. Ne var ki, Ragnarok günü geldiğinde ateş devi olan Surtr tarafından ateşe verilecektir.
Öte yandan, Yggdrasil’e iyi davranmak gerekir. Zira evrenin iyiliği Yggdrasil’in iyiliğine bağlıdır. Yaşam ağacı titrediğinde, evrenin yıkımı olan Ragnarok’un gelişini beklemelidir.
Her ne kadar mitolojik öykülerden ibaret olsa da özellikle İskandinav kültüründe önemli bir yere sahiptir Yggdrasill… Şüphesiz,yaşam ağacıyla ilişkili kutsal ağaç geleneği İskandinav kültüründe kalıcı bir rol oynamıştır. Norveç dilinde“tuntre” ve “İsveç” dilinde“vårdträd” olarak bilinen koruma ağaçları, bugün hâlâ birçok merkeziyere dikilmektedir. Bu ağaçlara iyi bakılırsa çiftliğe ve orada yaşayan insanlara şans getireceği düşünülmektedir. Bu, antik çağlardan çok da uzak olmayan bir inanış tarzını betimlemektedir.
“Dokuz uzun gece,
bir mızrakla yaralanmış.
O…
Ağaçta baş aşağı asılı duran,
Her şeyi çepeçevre saran Odin’dir.
Acaba,
İnsan köklerinin nereye gittiğini de bilir mi?
Sen de bil,
Ki o yaşamın ağacıdır,
tüm dünyanın…”
(H&B)